Anadolu Gençlik Federasyonu (ANGEF) Genel Başkanı Mesut Karaağaç, “Unutulmamalıdır ki büyük başarılar büyük inançların arkasından gelir. Yeni girişiminizi sadece para kazanmak üzerine kurgulamayın; gönül kazanmayı da düşünün” dedi.
Sosyal girişimcilik ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Karaağaç, sosyal girişimcilerin toplumun önde gelen sorunlarına yenilikçi çözümler getiren kişiler olduğunu belirterek, “Tıpkı ticari girişimciler gibi yaklaşımlarında sorun ve fırsatları fark etme, doğru değerlendirme, risk alma ve yenilikçi yollarla çözümleme yollarına gider; kendilerini söz konusu sosyal sorunun çözümüne adarlar. Sosyal Girişimcilerde aldıkları inisiyatifin sürekliliğini sağlamak için kar edebilirler. Yani Sosyal Girişimciliği çalışarak mutlu olmanın en güzel örneği diye de tanımlayabiliriz. Girişimci gençler yetiştirmek ülkemizde genelde gündemde tutulsa da biraz devletçi bir toplumun olma özelliğimiz den dolayı, kamuya ve ailesine yaslanan gençler yetiştirmekten hala kurtulamadık.
Çocuklara büyüyünce ne olacaksın diye sorulduğunda genellikle öğretmen, doktor, polis vb cevaplar alırız. Bu mesleklerde kamu ile ilgilidir. Oysa girişimciliğin gelişmiş olduğu toplumlara baktığımız zaman kamu ya da özel sektörde iş bulmanın yanında iş kurmanın da kariyer seçimi olarak ortaya çıktığını görüyoruz” dedi.
Girişimcilikte yaratıcılık ve inovasyonun çok önemli olduğunu vurgulayan Karaağaç, “Yaratıcılık ve inovatif davranışlarımız aynı zamanda geliştirilebilir bir özelliktir. Küçük yaştan itibaren bir kalıba sokulmadan ona uygun koşullar sağlanarak ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Diğer yandan da olaya risk açısından bakıldığında gençler risk almada daha cömertler. O zaman hem yaratıcılık hem de risk alma özellikleri bakımından gençler, girişimcilik açısından daha uygundur. Ülkemizde girişimcilerin eğitim durumlarına bakıldığında yaklaşık yüzde 80’inin üniversite mezunu olmadıkları görülür. Üniversite eğitimi almayanların kurdukları işletmelerde genellikle üniversite mezunu gençler çalışıyor. O halde bu durumda gençlerin eğitimi ile ilgili başta üniversiteler olmak üzere diğer kuruluşlarda gençlerin sadece iş bulmaları için eğim programları geliştirdikleri sonucuna varabiliriz. Girişimciliğin bir de kariyer seçeneği olacağı daha yeni yeni konuşulmaya başlandı. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Gencim, Girişimciyim, Güçlüyüm” projesini buna örnek gösterebiliriz” dedi.
Karaağaç, gençlere sosyal girişimciliği anlattıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Sivil toplum alanında uzun yıllardır çalışan arkadaşlarımız var yönetimimizde ve söyledikleri ana nokta şu: Sivil toplumda projeler giderek daha az tercih ediliyor. Bunun yerine, sosyal girişimcilik, tanış-danış dediğimiz networklar, mentorlukler daha fazla kullanılan, yaygınlaşan araçlar oluyor. Biz de bu meyanda ilerliyoruz. Ülkemiz gençlerinin siyasetçiler, akademisyenler, iş dünyasında başarılı kişilerle buluşması, mentorlukler alması, kendi işlerini kurmaları ana amacımız.
Öncelikle yapacağınız girişim her neyse ona kendinizi adamalısınız ve inanmalısınız. Unutulmamalıdır ki büyük başarılar büyük inançların arkasından gelir. Yeni girişiminizi sadece para kazanmak üzerine kurgulamayın, gönül kazanmayı da düşünün. Kesinlikle aceleci davranmayın, siz inancınızı koruduğunuz müddetçe mutlaka gelişmeler lehinize olacaktır. Yeni girişiminiz için sürekli araştırmalar yapın ve size uygun olanını kendinize uyarlayın. Hedef kitlenize karşı samimi olun, samimiyet ve iyi niyet mutlaka size yeni kapılar açacaktır. Başarı sadece parasal getiriyle ölçülebilir bir kavram değil. Bulunduğunuz ekosisteme bir değer katması, yüksek istihdam yaratma potansiyeline sahip olması, sektöründe fark yaratacak bir gelişmeye imza atması da başarılı olup olmadığınızın bir göstergesidir.”